HIYARDAN MUHALLEBİ OLUR MU?

Dün  #Mavi Lale nin film etkinliğine katılarak Mona Lisa Smile filmini izledim.Evlilik hedefi ile yetiştirilen kızların hayatına küçük dokunuş yapan bir öğretmenin hikayesini anlatıyor. Filmde  en can alıcı bulduğum yer
ev hanımlığının bir kız için "Uygulamak için doğuştan uygun görüldüğümüz roller" olarak nitelendirilmesi.Tartışmaya açık bir mevzuu.





BANA SORARSANIZ

Kızların gizli hayalidir gelinlik giymek.Yanlış anlaşılmasın evlenmek demiyorum.Beyazlar içerisinde prenses olduğunu hayal etmekten bahsediyorum.

Benim ilkokul zamanımda yani şu mavi önlük, olmazsa olmaz kolalanmış dantel yakalar ve kara tahtaların rövaşta olduğu zamanda öğretmenlerimiz sarı bir dosyayla sınıfa gelir ve herkese "Söyle bakalım İleride ne olacaksın diye sorar sonra da not alırdı dosyasına.

Ya da biz not aldığını zannederdik.Düşündükçe anlıyorum da hedef koydurmak istemişti belki de.Kimi öğretmen, kimi doktor kimi hemşire diye yazdırırdı.Hatice diye bir arkadaşım da "GELİN OLMAK İSTİYORUM." demişti baya gülmüş dalga geçmiştik onunla.

Aradan zaman geçti.Herkes üniversite, kariyer peşinde koşarken Hatice evlenmeyi tercih etti.Şimdilerde ise 2 çocuk annesi.Demem o ki evlilik tercih meselesi.Hani derler ya "Su akar yolunu bulur." işte o hesap.

Tabi yaşın gelince her ortamda bi soru yağmuruna tutuluyorsun.Arkadaş ortamında "hiç kimse mi yok kanka ya, bak bizim Serkanın bir arkadaşı var...." 
 Aile ortamında Asiye Hanımın oğlu işini eline almış, askere de gitmiş, evi de var...diye başlar. Evlenmeyi düşünüyormuş" da biter.
Mobese kamerası vazifesi gören meraklı komşularımızı da atlamayalım."Kız parmağı boş geziyorsun.Yok mu kimse?" diye ortamı kolaçan eder.Kaçırdığı bi haber var mı diye yoklar Mobese Melahat da.
Vay o genç kızın haline!

Evlilik düşünmeyen biri olarak bende  uzun süre psikolojik baskıya maruz kaldım diyebilirim.Asıl kırılma noktası ise dedemden geldi. "Kızım bak sevdiğin biri varsa söyle bana.Ben hallederim gerisini."deyince sesli bir kahkakaha dan alıkoyamadım kendimi.Ailenin en muhafazakarı dedem bile vazgeçmişti katı kurallardan.

Etraftan gelen bu fikir gürültüsünün içerisinde kendimi bulmaya çalışıyordum.Tam bu kafa karışıklığı esnasında
Evli bir hanımla muhabbet ederken "Babamın evinde daha mutluydum." demesi içimdeki fırtınanın şiddetini artırdı.Şimdi herkes iyi çocuk şöyle böyle diyor ama ya sonra...hiç kimsenin umrunda bile olmayacaksın. Sonuçta bu benim hayatım.Seçimlerimin bedelini ben yaşayacağım. dedim susturdum herkesi.
Akışına bıraktım her şeyi.
Bir söz var ya "Nasipse gelir, Hint ten Yemen den.
nasip değilse ne gelir elden diye."

Benim eleman da dünyanın öbür ucundan çıkıp geldi.Gönüllü Öğretmenlik yapıyormuş Afrika da.
Söz nişan oldu derken şimdiler de bi de  evlilik teklifi modası var.Kim istemez ki önünde diz çökülüp teklif almayı?Ben de istiyorum tabi.Yeri geldikçe vurduruyorum lafı.

Bizimki ne dese beğenirsiniz."Hıyardan salata olur ama muhalebi olmaz." (yani bekleme benden teklif falan dedi alttan alttan)

Baya bi güldüm bu sözüne.Altta kalır mıyım hiç?
Sonra ilave ettim bende "Salataya sirke konur, muhallebiye şeker.."
 (sen salata olursan ben sirke olur yüzünü ekşitirim, muhallebi olursan şeker olur ağzını tatlandırırım dedim.)

Hemen akıllarda oluşan o merakı giderelim;
Geçenlerde kendince yaptı evlilik teklifini."Muhallebime şeker olur musun?"diye.

NE KAÇIRDIM HAYATTAN?

5 sene önce evlensem 2 çocuklu bir anne olabilirdim belki.Ama o zaman iş tecrübem olmazdı.Benim İLK tercihim meslek oldu.Şimdilerde ise Anne olmak.

Aslında bütün mesele Hayattan beklentimizle alakalı.

.Naçizane öneri bırakmam gerekirse
Alice Harikalar diyarındaki Tavşanın Alice e yol ayrımında verdiği cevabı söylerim.
"Nereye gittiğini bilmiyorsan hangi yoldan gittiğinin bir önemi yoktur."

Kendinizi tanıyın Ve ne istediğinizi bilin...

Sevgiyle kalın





Yorumlar

  1. Allah Mesut bahtiyar etsin diyelim şimdiden o zaman :)

    YanıtlaSil
  2. selam arkadaşım tanıştığıma çok memnun oldum. yazı dilin çok hoşuma gitti. bayağ eğlendim okurken. bence sorun insanların sınırlarını bilememesi. erken ya da geç evlenmek. ya da hiç evlenmeme tercihi. kişilerin özel yaşamı ile alakalı. konu komşu hısım akraba biraz bu konulardan uzak durmayı öğrenmekte fayda var sanki. benim takıldığım etiketler. erken evlenip yurdunu yuvasını kuranda, kariyer peşinde bu işleri geri planda tutanda kendi tercihlerini yaşıyordur. başkasına azıcık susmak düşer ama susmuyoruz yahu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet çok haklısınız.Her sepetinde elmam var her işinde gözüm var misali. herkesin herşey ine karışıyoruz :)

      Sil
  3. mona lisa izledim bi daha izlicem ben de etkinlik için. iyi film hıhım. ve yazın nefis valla. haklısın tabii sölediklerinde ayrıca iyi kıkırdadım okurken, mobese melahat ve sirke cacık hehe ölme emi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sensiz buralar çok sessiz kalıyor deep :) Arada uğra sana gülücük ısmarlarım

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

KELİME OYUNU 43

KELİME OYUNU 12

KAVGAYI KAYBETMEK